M.Tevfik Özbilgin


ALMAN'YA KRALI ŞARLKEN ,KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN VE YAŞANAN SON ALMANYA YASAKLARI


                                                                                           Mustafa Tevfik Özbilgin

                                                                                             Es.Bayrampaşa Kaymakamı

Görsel ve yazılı medyada yer alan haberlerde  bazı Bakanlarımızın Almanya?da konferans vermelerine izin verilmediği , toplantı yapılacak salonlara çeşitli bahanelerle Alman Hükümeti tarafından yasaklamalar konulduğunu hepimiz okuduk .

Alman Hükümetinin bu eylemi bana tarihteki  ? Fransa Kralının Almaya ile giriştiği savaşta yenilip esir düşmesi üzerine Fransa Kralının ve annesinin Kanuni Sultan Süleyman?dan yardım istemesi sonucunda Almanya Kralı Şarlken    Kanuni Sultan Süleyman arasında geçen  bir olayı hatırlattı .

Olay şöyledir :

 İspanya Kralı Şarlken (Charles Quint-V. Carlos-V. Karl), 1519`da Alman imparatoru seçilince, Avrupa`daki en büyük imparatorluğun sahibi olmuştu. Alman imparatoru olarak (1519-1556), İspanya kralı olarak (1516-1556), Hollanda-Belçika kralı olarak (1516-1556) yılları arasında hüküm süren Şarlken?in imparatorluk sınırlarına İspanya ve ona bağlı sömürgeleri ile Avusturya-Almanya topraklarının hepsi dâhildi.

Avrupa`nın Osmanlı Devleti karşısında en çok yenilgiye uğrayan ve en çok Osmanlı?ya bağlanmak zorunda kalan, en şöhretli ve en kudretli Hıristiyan hükümdarı Şarlken?dir. Şarlken?in ?İmparator? sıfatı Osmanlı idaresi tarafından asla tanınmadı ve kabul edilmedi. Bu sebeple sadece İspanya Krallığı`nın verdiği krallık unvanı tanınmıştır. Şarlken, Osmanlı Devleti?ne karşı çok büyük bir düşmanlık içindeydi. Fransa Krallığı ile de arasında bir dostluk yoktu.

Şarlken?in yayılma ihtirasları, Fransa ile arasında bir savaş çıkmasına sebep oldu. 24 Şubat 1525`te İspanya Kralı Şarlken`in ordularıyla çarpışan Fransa Kralı I. Fransuva (François)?nın ordusu Kuzey İtalya?da bulunan Pavia?da yenilmiş, kendisi de Şarlken`e esir düşmüştü. Şarlken, Fransuva?ya hakaret ediyor ve aşağılayıcı davranışlarda bulunuyordu. Bu durum karşısında esir Fransa kralı, annesi Luiz dö Savua vasıtasıyla Osmanlı sultanı Kanunî Sultan Süleyman?a  mektup gönderip kurtarılması için yalvarmıştı.

Fransa Kralı I. Fransuva sadece kurtarılmasını değil aynı zamanda devletinin Şarlken`e karşı daha emin olması için Şarlken?e harp ilan etmesi konusunda Kanunî Sultan Süleyman`a yalvarıyor ve bu büyük tehlikeyi ortadan kaldırmasını rica ediyordu. Mohaç Meydan Muharebesi?nin mühim sebeplerinden biri de hiç şüphesiz Avrupa?yı kana bulayan Şarlken?i durdurmak için Fransızların bu ricalarıydı. İtalya`daki hükümetlerin çoğu korku içinde, açıkça Osmanlılara yanaşmıyor; fakat Osmanlıların galip gelmesini temenni ediyorlardı.

 

FRANSA KRALI FRANSUVA?NIN ANNESİNİN KÂNÛNÎ`DEN YARDIM İSTEMESİ

Esir Fransa Kralı I. Fransuva namına annesi tarafından İstanbul`a gönderilen Kont Jean Frangipani adındaki elçi, Osmanlı hükümdarı Kanunî Sultan Süleyman`ın huzuruna kabul edildi.

Elçi, İspanya Kralı Şarlken`e mağlup olup İspanya`da hapsedilen Fransa Kralı Fransuva?nın kurtarılması için Kanunî`ye yalvaran mektuplarını getirmişti  .

 

FRANSA KRALININ ANNESİNİN KANUNİ SULTAN SÜLEYMANA MEKTUBU

Fransa Kralı Fransuva?nın annesi Luiz dö Savua`nın Kanunî Sultan Süleyman Han`a mektubu:

?Almanya ve İspanya Kralı Şarlken, oğlum Fransuva`yı Pavia muharebesinde esir edip hapsetti. Şimdiye kadar oğlumun kurtulmasını onun insaniyetine bırakmıştım. Halbuki, beklediğimiz insaniyeti göstermediği gibi oğluma birtakım hakaretler dahi etmektedir. Şimdi ise âlemin tasdik ettiği azamet ve şanınız ile oğlumu düşmanımızın kahredici pençesinden kurtarmak lütfunu buyurmanızı zât-ı şâhânenizden bilhassa niyaz ederim.?

 

FRANSA KRALI FRANSUVA?NIN KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN HAN`A MEKTUBU:

?Dünyanın ma`mûr köşelerinden birçok ülke ve şehirlerin hâkim ve padişahı ve bütün mazlumların dâdgâhı olan sultân-ı muazzam ve hâkân-ı mufahham hazretlerine arzım budur ki, Avusturya Kralı Ferdinand üzerine hücum ettiğinizde biz dahi himmet ve inayetinizle hapisten kurtulup Almanya Kralı Şarlken?in üzerine hücum edip öcümüzü alırız. Siz ki, şehinşâh-ı celîlü`ş-şansınız, onun hakkından gelmek için bize yardım buyrulduğu takdirde bundan böyle size ebediyen minnettarlık duyacağıma emin olabilirsiniz.?

 

 

KANUNİ SULTAN SÜLEYMANIN CEVABI


 Ben ki sultanların sultanı, hakanların başı, krallara tac giydiren, Allah`ın yeryüzündeki gölgesi ve atalarımın fethettiği Akdeniz`in, Karadeniz`in, Rumeli`nin, Anadolu`nun, Karaman`ın, Rum Vilayeti`nin Zülkadriye`nin, Diyarbekir`in, Kürdistan`ın, Azerbaycan`ın, Acem`in, Şam`ın, Haleb`in, Mısır`ın, Mekke`nin, Medine`nin, Kudüs`ün, Arap ülkelerinin ve Yemen`in ve de ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın gücüyle sahip olduğum nice ülkelerin sultanı ve padişahı olan Sultan Süleyman Han`ım.

               Sen ki Fransa ülkesinin kralı olan Françesko`sun. Kralların sığınağı olan kapıma mektup göndererek ülkenizin işgale uğradığını ve esir edilerek hapse atıldığınızı bildirmişsiniz. Bu durumdan kurtulmak için benden yardım istiyorsunuz. Gönlünüzü ferah tutun ve sakın üzülmeyin. Unutmayın ki esaret, hükümdarlar için hiç de tuhaf bir şey değildir. Bilesiniz ki, atalarımın yaptığı gibi, daima kılıcımla gezen ben de, sefere çıkmaktan ve fetihler yapmaktan çekinmem. Her an savaşmaya hazırım. Sadece Allah?ın dediği olur. Ne yapacağımı elçinizden öğreneceksiniz. 1526, İstanbul.?

    Kanuni Sultan Süleyman Mektubu Barboros Hayrettin Paşa?ya sefer emri vermesi üzerine Barbaros Hayreddin Paşa Nice?i kuşatmış olup ayrıca  Kanuni Sultan Süleyman?ın da Macaristan seferine çıkması neticesinde; Şarlken, İtalya üzerindeki isteklerinden vazgeçmesi koşuluyla Fransuva?yı serbest bıraktı (14 Ocak 1526).

  Yukarıdaki tarihi olay bize Almanya?nın ne kadar  yanlış ve haksız bir tutum izlediğini göstermektedir .Almanya?nın bugünlerde sergilediği küstahça hareketi karşısında Sayın Cumhurbaşkanımızın Kanuni Sultan Süleyman gibi dik duruşu  ve Ben Kalkar Almanya?ya giderim demesi üzerine Sayın Bakanların konferans için Almanya?ya gitmeleri sağlanmıştır.

  Tarihi bu olaydan bizim çıkaracağımız ders birlik ve beraberlik içinde olma konusunda çaba göstermemizin ne kadar önemli olduğudur..

 Birinci Dünya Savaşında müttefikimiz olan Almanya?nın bu davranışını şiddetle kınıyoruz.

 Ayrıca Almanya?nın bu davranışı üzerine Almanya?da yaşayan Türk Vatandaşı kardeşlerimizin Alman Postanelerine giderek Konferansa Katılacak olup izin verilmeyen Sayın Bakanlara birer Telgraf çekerek SİZLERİ BAĞRIMIZA BASMAK İÇİN BEKLİYORUZ demeleri beklenirdi. Veya internet ortamında mesajlar göndererek Bakanlarımızı davet etmeleri gerekirdi.

   Üzülerek söyleyelim ki Almanya?daki Türk Derneklerinden ve diğer Sivil Toplum Örgütlerinden destek için bir beyanat verilmemiştir.

  Bakanlarımızın referandum konusunda konferans düzenlemeleri Milli Duygularımızı değiştirmemelidir. Bakanların konferansları demokratik bir harekettir. Referandumda Hayır Oyu kullanacak olan Almanya?daki kardeşlerimizin olaylara duyarsız kalmalarını tasvip etmiyoruz.

  Ortada Türkiye Cumhuriyetine karşı yapılan bir hareket vardır. Cumhuriyetmize sahip çıkmak için siyasi görüş ve düşüncelerimizi bir tarafa bırakarak birlik ve dayanışma sergilemeliyiz .

   Nazilerin Almanya?dan Yahudileri kovdukları gibi bir gün Almanya?da yaşayan kardeşlerimizi Allah Göstermesin kovulmaları halinde onları Suriyeli kardeşlerimizi misafir eden Yüce Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti kucak açıp bağrına basacaktır .

  Yazıma son verirken 16 Nisanda yapılacak referandum için  birbirimizi üzmeden kırmadan sandığa giderek demokrasimizi güçlendirmeliyiz .

  Biz aramızda kavga edersek gücümüz azalır ve önümüzdeki günlerde Almanya gibi diğer Devletlerde Bize kafa tutmaya kalkabilirler.

   Bayrampaşalı Kardeşlerim bugüne kadar demokrasiye bağlılık konusunda birbirlerine gösterdikleri saygı ve sevgi nedeniyle  örnek bir davranış sergilemiş  olduklarını gururla ifade ediyor ve onları kutluyorum.

  Sözlerimi BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR sözü ile bitiriyorum