Hayali bir İsrail bağlantısı ortaya atıldı.
Soru: Sayın Gülay Pınarbaşı halkımız sizi, 1990 Türkiye güzeli, TV ve sinema sanatçısı olarak hatırlıyor. Uzun yıllar Milli Gazetede köşe yazarlığı yaptınız. Milli görüşçü kimliğinizi ve çizginizi hiç bozmayan biri olarak sizden şu konuda bilgi almak istiyorum. İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Isaac Herzog’un Türkiye’ye gelişi ile Bölge Adliye Mahkemesinin Adnan Oktar davasında lehe verdiği bozma kararının yakından ilgisi olduğu hep basında yer aldı. Uzun yıllar milli görüş gömleğini çıkarmayan bir kişi olarak siz bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz.
Gülay Pınarbaşı: Adnan Oktar davası bir kumpas davasıdır. Halkımız, kumpası, iftiraları, oynanan oyunları sezdiği için davayı yakından takip ediyor. Her detay kamuoyunda da çok yankı buluyor, bu nedenle dosya medyada çok popüler oldu. İstinafın bozma kararı Adnan Oktar ve arkadaşlarının lehine bir karar, yani özetle istinaf örgüt yoktur, isnatların somut delilleri yoktur dedi. Hukukçular, istinaf kararı, hukuk normlarına uygundur diye tasdikledi. Hatta müştekilerin avukatı Celal Ülgen bile istinafın kararı yerinde bir karardır dedi.
Tabi bize göre 1. Ceza Dairesinin kararında hala eksikler var, ancak onlar da bir yere kadar cesaret gösterebilmişler. Kararın bu halinde bile bazı çevreler cinnet geçirircesine 1. Ceza Dairesinin hakimlerine saldırmaya başladılar.
Biliyorsunuz kumpas davalarının ana ayaklarından biri medyadır. Kumpas davaları, medyada oluşturulan algı ile ayakta tutulmaya çalışılır. Adnan Oktar davasında dosyada suç olmadığı için istinaf esastan bozma kararı alınca hemen hayali bir İsrail bağlantısı ortaya atıldı. Sanki Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği tahliye kararlarıyla Cumhurbaşkanımızın misafiri olarak gelen İsrail Cumhurbaşkanı’nın bu karara etkisi varmış bir algı oluşturma yoluna gidildi. Camianın İsrail ile olan yakın ilişkileri sayesinde İsrail üzerinden BAM kararının lehe çıkması sağlanmış gibi bir imaj vermek istendi. Bu şekilde kamuoyunda ve mahkemeler üzerinde baskı oluşturulmaya çalışıldı.
Aslında Sayın Cumhurbaşkanımızı da hedef alan iddialar bunlar. Ülkemizde özellikle sağ kesimde İsrali’e karşı belli bir bakış açısı var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı ve yüksek yargı mensuplarını tenzih ediyorum, sanki devletimiz talimatla iş ve işlemler yapılıyor gibi gösterilmeye çalışıldı. Bu kesinlikle kabul edilemez. Bunu hükümetimize ve Devletimize karşı oynanan tehlikeli bir oyun olarak görüyoruz.
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ülkemize 9 Mart 2022’de geldi. BAM kararı ise 15 Mart 2022’de yayınlandı. Sayın Herzog Türkiye’de temaslarda bulunduktan sonra BAM’a haber gönderilerek esastan bozma kararının çıkarılması sağlanmış olması gerekir. Ancak, dava dosyası 550 klasör ve yüzbinlerce sayfadan oluşuyor, yüzlerce sanık, yüzlerce müşteki, binlerce suç isnadı var. 6 gün içinde BAM’ın güya etki altında kalarak sayın Herzog’un talebi doğrultusunda 400 sayfalık bir bozma kararı yazmasının teknik olarak mümkün olmadığı ortada.
Eğer camianın İsrail ile olan ilişkileri iddia edildiği gibi Türk yüksek yargısına gerçek olmayan, hukuka aykırı bir istinaf kararı yazdırabilecek kadar “derin” olsa idi, başta Sayın Adnan Oktar olmak üzere yüzlerce arkadaşı yıllarca hapis yatmazdı. 11 Temmuz 2018’de polis operasyonu ile başlayan süreçte camianın neredeyse tamamına yakını tutuklandı, hapsedildi, tüm banka hesaplarına, tüm mal varlıklarına el kondu, şirketlerine kayyum atandı ve bilinçli uygulamalarla şirketler batırıldı. Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları aylarca istisnasız her gün itibar suikastine uğradılar. Hukuk hiçe sayılarak lekelenmeme hakları ihlal edildi, boy boy fotoğrafları gazetelerde, televizyonlarda, internette hukuksuzca ve haksızca “tecavüzcüler” başlığıyla kamuoyuna gösterildi.
İsrail üzerinden kurmaya çalıştığı ucuz komplo teorileri, eğer bir kısım İsrail ve Musevi aleyhtarı mutaassıp çevrelerde tepki oluşturmayı sağlama amaçlı ise bu çok samimiyetsiz bir yöntemdir
Gazetemiz Aracılığıyla Vermek İstediğiniz Mesaj Var mı, Varsa Nedir?
İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayının Bereketli olmasını diliyor ve ardından idrak edeceğimiz mübarek Ramazan bayramımızın da Tüm Türk İslam alemine hayırlar getirmesini niyaz ediyorum.
Bayrampaşa ve Haber İstanbul Gazeteleri