Yılmaz Birinci


15 TEMMUZ İSRAFI VE İSTİSMARI


          15 TEMMUZ DESTANI, İSRAFI VE İSTİSMARI

    Geçtiğimiz ayda ??15 Temmuz Destanı?? adı altında darbe teşebbüsünün 1. Yıl dönümünün tüm ülke genelinde farklı şekliyle, çeşitli etkinliklerle kutlamaları yapıldı. Bazı il ve ilçeler de ise, çok daha sade şekilde daha ziyade Kuran-Kerim tilavetleriyle şehitler için okutulan mevlitlerle masrafsız israfsız dini vecibelere uygun halde şehitler yad edilirken; ilçemiz Bayrampaşa dahil bir çok ilçelerde maalesef adeta eğlenceli konser alanlarına dönüştüğü herkesçe görüldü. Bir hayli düşük fiyatlarla zor sahne bulan bazı sanatçıların da yandaş organizatörler aracılığıyla hem kendileri hem de yandaş organizasyon firmaları yüksek faturalarla katmerli karlar elde ettikleri gözlerden kaçmadı. Yerel yönetimlerin bütçelerinin genelde organizasyon adı altında yüksek miktarlarla sömürüldüğü, normal rakamların çok üzerinde yandaşlara göz yumularak hemen hemen her organizasyon faaliyetlerinde rakamların üç beş kat katmerli faturalarla bazı yandaş Organizasyon firmalara göz yumulduğunu izlediğimiz belediye meclis toplantılarında soru önergesi verildiğini ve tartışıldığını işlenen tutanaklarda defalarca görülmesine şahit olduk?              

Hadi... ! normal programları anladık da; 15 Temmuz?da Vatan için canını feda eden 250 kadar demokrasi şehidinin üzerinden show yapılması ve rant sağlanılması ne  dini, ne de  milli mantıkla asla bağdaşmamaktadır. Dinimizde israfın haram olduğu Beytülmal?ın, tüyü bitmemiş çocuğun hakkı olduğu ve bundan menfaat  sağlayan  kadar buna göz yumanın da aynı eş değerde vebal taşıdığı açıkça ifade edilmiştir. Ayrıca; son bir yıldır FETÖ tartışmasıyla yatıyor FETÖ tartışmasıyla kalkıyoruz? sözde Fetöcüleri,Pkk?lıları ,Suriyelileri istemiyoruz da; ancak, onlarla birlikte yaşıyoruz. Peki; devleti sömüren, kemiren, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen bir başka deyişle hortumcuları istiyor muyuz? ? Onları seviyor muyuz? ? Hayır..! ama, onlarla konuşuyoruz sohbet ediyoruz? kaçta kaçımız  onlara karşı tavır takınıyoruz ...Hani; hadislerde ifade edildiği gibi haksızlığın karşısında susan dilsiz melun olmayacaktık..! Hani; bir haksızlık görüldüğünde elimizle, dilimizle veya kalbimizle buğz edecektik..! Hani; Yaradanın emir ve yasaklarını yerine getirecektik..! Hani; Hz Mevlanın dediği gibi ya olduğumuz gibi, yada göründüğümüz gibi olacaktık..! Hani Hz Ömer?in meşhur adaletine uyacaktık..! Hani; Hz Ali?nin dediği gibi Hak haklının olacaktı, ucunda ölüm de olsa çizgimizden sapmayacaktık..! Hani Peygamberimizin dediği gibi; rüşvet alanda verende melundu..!  Hani; komşusu aç iken tok gezen bizden değildi..!  bunlar gibi saymakla, yazmakla bitmeyecek sayfaların alamayacağı daha birçok anlamlı sözcükler sıralamak mümkündür.      

Sanatçı Mustafa Yıldızdoğan?ın şarkılarında söylediği ??Böyle Değildik?? anlamlı sözleri net olarak, bugünleri açıkça ifade etmektedir. Madem Ayetleri ,Hadisleri kabulleniyoruz..! o zaman, amel etmeliyiz. Eylem ile söylemi ayrıştırmalıyız?Vicdan  ile cüzdan arasındaki, dünyeviyat ile uhreviyat arasındaki  çizgiye dikkat edip ahiretimizi mundar  etmemeliyiz. Eğer;  Ayet ve Hadislere uyamıyorsak o zaman hiç olmasa ??Ey Türk Titre ve Kendine Dön?? diyen meşhur Ata sözünü dikkate alalım ve  Asla, ??Bana ne, sana ne, Bana Dokunmayan Bin Yıl Yaşasın, Her Koyun Kendi bacağından asılır gibi   uyduruk Yahudi sözcüklerinden sakınalım , kendimizi aldatmaktan  kaçınalım ve aslımıza özümüze dönelim. Buna uymayanları da  uyaralım ve tavrımızı koyalım...!

Bu vesile ile biri milli diğeri dini çok anlamlı iki bayramımız olan 30 Ağustos Zafer bayramımızı ve mübarek kurban bayramımızı kutlar tüm Türk islam alemine hayırlar getirmesini temenni eder saygılar sunarım.