Geçen sayımızda malumunuz İtirafname adıyla kaleme aldığım makalemde önem arz eden konulara değinmiştim?
Kendi özelliğimin bilinmeyen yönünü de açıkça itirafnameye dahil etmiştim. İleriki zamanlarda farklı gelişmelere ve farklı konulara değineceğimin mesajını vermiştim.
Evet herkes güzel konuşur herkes edebiyat parçalar ama; herkes açıkça acı gerçekleri açıklayarak cesareti gösteremez?
Elbette bir şeyler izah edildiğinde maganda ağzıyla argo şekliyle değil, ahlaki, hukuki, üsluplu ve seviyeli olmak kaydıyla ifade edebilmeli?
Basın ve yayıncılık sektöründe 24 yılı geride bırakan 25 yıllık çeyrek asırdan gün alan Bayrampaşa?nın ilk ilçe gazetesi Bayrampaşa Haber?in yanı sıra Haber İstanbul adlı bölge gazetesini de bünyesine katan, bunun yanı sıra, Radyo ve Tv programcılığı yapan ve bu zaman zarfında bir o kadar da ticaret siyaset ve stk gibi önemli alanlarda farklı birimlerle iştigal olan bir çok kez tehdit ve tenkitlere maruz kalan ve defalarca yargılık olmasına rağmen Basın hukukunu en az bir avukat kadar iyi kavrayan ve yargılık olduğu davaları da avukatsız tek başına kazanan sanırım mesleğinde ve kendi kategorisinde var olan çok ender gazetecilerden biriyim?
Evet; şimdi de bu makalemde geçmişte uzun yıllar Yerel yönetimler de yerel siyaset yapmış, hem de İstanbul da öncü isimler arasında yer almış ve ömrünün yarısını Yerel Basın için verdiği mücadeleye harcamış biri olarak sonuca bakıldığında (emekçileri tenzih ederim) Yerel basının büyük bir bölümünün dümen suyu yolcusu olduğu başta Belediyeler olmak üzere ya iktidar bülteni ya, ana muhalefet yada yavru muhalefet borazancılığı yaptıkları açıkça görülmektedir.
Şimdi bana en çok sulan soruları kamuoyuna açık cevaplandırmak istiyorum? Eskiden fazla agresif, çok daha fenatik , kavgacı siyaset, aşırı muhalefet yapan ve yerel basın birliği için uğraşan, yapılmayacak haberleri yapan ve çok tartışılan biri iken; son yıllarda tam aksine, pek fazla programlara katılmayan, yerel basın ile mesafeli duran, Ancak; sanatçı organizasyonlarında, bazı sivil toplum kuruluşların arasında ve özellikle de daha çok cenazelerde görüldüğüm dikkat çekmektedir.
Yukarıda sorulan ve merak edilen konular aslında hepsi doğrudur? Cevaplamam gerekirse yine (samimileri tenzih ederim) ama yarası olanlarında gocunmalarında bir sakınca yoktur. Benim inandığım değerler asla değişmez dün dündür bugün bugündür deyip geçiştirilemez? Siyasilerin, sivil toplum kuruluş temsilcilerin, yerel yönetimlerin içinde bulunduğum yerel basın mensuplarının ve hatta bürokrasinin büyük bir bölümünün politik ve samimi olmadıklarını sanıyorum?Cenazelere şevkle katılıyorum çünkü onun sevabını geçte olsa öğrenmiş bir kişi olarak neden bu fırsatı kaçırayım?Camide namaz kılmanın 27 kat sevap olduğunu bildiğim halde neden bu nimetten mahrum kalayım... At ile İt izinin karıştırıldığı, şeytan ile rahman bir arada tutulduğu, özellikle de en çok alavera ve dalavera dönen dolapların yaşandığı yolsuzlukların ve israfların rekor kırıldığı gıybetin de hit yaptığı bu ortamlardan ne kadar uzak kalınırsa o kadar insan huzur bulabiliyor. Bende bunu yapmaya çalışıyorum. Hacısı, hocası, bürokratı, siyasi ?si stk?sı, işçisi memuru, başkanı, bakanı, hepsi fetö metö kelimesiyle kendilerini avutup çevrilen filmlerin bu şekilde kamufle edilmelerini sağlamaktadırlar. Ben Belediyelere sadece ayda iki kez meclis vardır diye giderim. Bu vesile ile de ilçemizde olup biteni kaynağından duyup öğrenip ona göre sağlıklı haber ve yorum yapmış olurum. İhaleci veya iş takipçi değilim. Merak eden, dümen suyuna giden, yalakalıkla geçinen, kusur araştıran zarf atan ve şantajcılık zemini hazırlayan sonra el altından ihale alındığında susan, alamadığında havlayan veya muhalefet partilerin borozancılığına soyunan zırt pırt parti değiştiren ,mesleğinin saygınlığını koruyamayan, gerek yerel basın, gerek siyasi, gerek stk?sı, gerek kamu görevlisi veya işçisi hiç fark etmez bu tür insanlarla ben aynı masada oturmam. Bu kibir değil bu tavırdır duruştur. Bunu anlayabilmek için de insanda şahsiyet var ise anlayabilmektedir.
Güzel bir söz vardır ??En İyi Dost Fuzuli Meşgul Etmeyen Dosttur??. Ancak hesabı olup öyle kişiler vardır ki; Hafta boyunca belediyelerde çöreklenmektedirler. İktidarı da arkasına alıp hortum gözetmektedirler. Hatta duyum ve iddialara göre bazı Belediyelerin yan kuruluşlarında veya taşeron firmalarında işçi gözüküp hiç gitmeden maaş aldıkları gibi, birde farklı organizsyonlar adı altında uçuk fiyatlarla katmerli fiyatlarla yüksek faturalarla belediyeleri hortumlamaktadırlar. Peki bunların suçlusu filim çeviren hortumcuların mı yoksa bunlara göz yuman idarecilerin mi..? işte bunun cevabı fetva verecek hocaya göre değişir. Ancak islami şerri hukuka göre kural tektir ve hortumlayan kadar hortumlatan da suçludur? Bu konu da yine Peygamberimizin bir hadisini hatırlatmak istiyorum. ??Devletin Malından Bir Dirhem Aşıranın Cenazesi Kılınmaz?? İşte bu tür iğrençliklerden dolayı mümkün oldukça her şeyden uzak kalmaya özen gösteriyorum. Bu sefer de diyorlar ki; sen, ben o bu uzak durması da sorumluluktan kaçmaktır. Bu da ne insani ne de dinen doğrudur yine bir Peygamberimizin sözü devreye giriyor ??Haksızlığın Karşısında Susan Dilsiz Melundur(Şeytandır)??
Evet her ne kadar da, bu yaşanan veya var olduğu iddia edilen vakalara ben mesafeli dursam da basın ilke ve kurallar doğrultusunda ahlaki ölçüler içerisinde ima etmekten kaçınmamaktayım?Peki nerde (samimileri yine tenzih ederim) hani sözde dürüst siyasiler, stk?lar ve objektif gazeteciler..? Bana göre lafta var gerçekte yok..! Yine bu konuyla bağdaşan Merhum İsmet İnönü?nün güzel bir sözünü hatırlatacağım ??Namuslular Namussuzlar Kadar Cesur Olmadıkça Bu Ülke Muaffak Olamaz??
Şimdi gel gelelim geçtiğimiz 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Basın günü ilgili konuya? Yerel yönetimlerin idarecileri olan Belediye başkanları her yıl olduğu gibi ilçelerde yerel basın emekçileriyle, İl?ler de ise, Ulusal ve etkin yerel Basın temsilcileriyle bir araya gelmektedirler.
Bayrampaşa ve sınır ilçelerinden oluşan bölgemize bakıldığında; yayıncılık hayatını sürdüren bir çok yerel basın temsilcileri Yerel yönetimler temsilcileri belediye başkanlarıyla yılda birde olsa bir araya gelmenin ve hatırlanmanın memnuniyeti yaşanmaktadır. Basın ve Halkla ilişkilerde en iyi diyaloğu kuran Sultangazi Belediye başkanlığı olurken ,Eyüp ve Gaziosmanpaşa bu konu da yerel basın ile henüz bağ kurmayı başaramamıştır. Ancak nasıl olduysa bu yıl Gaziosmanpaşa ilk kez yerel basın ile bir araya gelmiştir.
Bayrampaşa Belediye başkanı da Eyüp ve Gaziosmanpaşa gibi programlarda yerel basını görmek istediği gibi 10 ocak gibi anlamlı bir günde yerel basın ile bir araya gelmemeyi tercih etmektedir.
Bu hususta akla şu gelmektedir; İlçe ve bölgede Yerel Basın kendi arasında barışık olmadığı bilinmektedir. Sözde bağımsız bir yerel gazetenin eski belediye başkanı döneminde yaptığı dümen suyu haberleri neticesinde Belediye gazetesinin sözde tasarım yapım ihalesini el altından aldığı daha sonra ise mevcut belediye başkanı görevi devraldığı gibi aynı sistemin de devam ettiği Oysa, Belediyenin kendi bünyesinde hazırlanan fotoğrafların belediye fotoğrafçısı tarafından çekilen editörlük ve kontrolünü Basın yayın müdürlüğü tarafından yapılan aracı ki tarafından sadece ihlas matbaasına baskıya verilmesi getir götür sağlanması karşılığında üç kat daha pahalı fatura edildiği defalarca belediye meclis bütçe görüşmesinde ana muhalefet meclis gurubu tarafından dile getirilmiş ve tutanaklara da işlendiği herkesçe bilinmektedir.
Diğer başka sözde bir gazete ise, bir başka ilçede bir gazetenin dağıtım elemanı iken bulunduğu ilçede tutunamayan ve bir çok parti değiştirdiği gibi aynı çoklukla ilçe semt ve adres değiştirerek birkaç yıl önce bir partinin ve bir stk?nın eski bir ilçe başkanı tarafından kolundan tutularak bir nevi Suriyeli mülteci gibi Bayrampaşa?ya yerleşmesini sağlanmıştı. Malum sözde gazeteci yerli Suriyeli şahıs Bayrampaşa da tutunamayınca geçmiş dönemde ana muhalefet partisinde başkanlık yapmış bir ilçe başkanı iş adamının desteği karşılında hem şahsın bülteni olmuş hem de ana muhalefet borazacılığına soyunmuş ayrıca çalıştırdığı elemanları da yüksek vaatlerle işe aldığı ve yerine getiremeyince de bir çoklarıyla da yargılık olmuş bu arada adı naylon fatura olayına adları karışan bazı kişilerle sıkça görüşmesi ve ofisinde barındırması neticesinde mali polis tarafından alındığı iddiaları adının şaibeli çıkmasına sebebiyet vermiştir .Bunun dışında daha ziyade ilçemizde veya kısmen bölgemizde konulara vakıf olan mesleğin içinden gelen pek fazla yerel gazeteci bulunmamaktadır. Kendimi anlatmaya gerek yoktur çünkü ben bu olayların hepsinin dışında kalarak işimi basın ilkelerim doğrultusunda sınırlı bir şekilde icra etmeye çalışmaktayım. Bu demektir ki; Yerel Basın böyle olursa Yerel yönetimlerde böyle olur. Öyleyse yapılması gereken ilkeli idealistçe duruştur şükürler olsun ki bu da bende mevcuttur. Görelim Mevla?m Neyler, Neylerse Güzel Eyler.