Dün, bugün, yarın, derken genel seçimler cumhurbaşkanlığı yeni devlet başkanlığı seçimleriyle birlikte baskın bir seçim ile zorlu mücadele neticesinde gerçekleşti. Tabloya bakıldığında milli ittifak birlikteliğiyle mevcut cumhurbaşkanı güven tazeleyerek Türkiye cumhuriyetinin yeni rejimli Devlet başkanı seçilmiş oldu. Ancak; beklenen oylar iktidarı tatmin etmedi. Yani iktidar partisi ortalama oylarını kısmen korumuş olsa da yapılan araştırmalarda yerel yönetimler vesilesiyle özellikle de belediyelerin yanlış yönetilmesi dolayısıyla oylar 7-8 puan kadar gerilediği gözlendi. Bu netice ile oyları ortalama %50?nin altına düşen bir çok belediye başarısız sayıldığı ve bu nedenle büyük bir ihtimalle başkanlarının yeniden adaylıkları onaylanmayacağı ve değiştirileceği mesajları verildiği gözlendi. İstanbul Avrupa yakasında bulunan 2.bölge içinde yer alan Haliç sınır ilçelerine bakıldığında Eyüp, Zeytinburnu, Kağıthane, Beyoğlu gibi ilçeler %50 baraj altı sınırında gözükmesi sebebiyle bu ilçelerin değişime uğrayacağı sanılıyor. Esenler her zaman ki gibi unvanını korumaya devam ederken Gaziosmanpaşa ve Bayrampaşa ilçeleri %50 Baraj sınırında olması değişim riskinin az gözükse de pek fazla olmayacağı sanılıyor.
Yerel Seçim Hazırlıkları Kısmen Başladı
Genel seçimler ardından gözler yerel seçimlere kitlendi. Kulisler şimdiden yapılmaya başlandı hazırlıklar gizlilik içerisinde sürüyor. Asıl siyasetin Bayramdan sonra hızlanacağı bekleniyor. Bizim Bayrampaşa ilçesinde En çok merak edilen Bayrampaşa Belediye başkanı Atilla Aydıner?in tekrar aday olup olmayacağı sorusudur. Bir kesime göre Vatan ve İsmetpaşa mahallelerinde yaşanan kentsel dönüşüm probleminden dolayı aday olamayacağı söylenirken diğer kesime göre de, bu mahallelerde pek fazla oy kaybı olmadığından her hangi bir değişim söz konusu değildir deniliyor. Bana göre elbette az da olsa biraz riziko ihtimali olabilmektedir. Tabii ki buda sadece kentsel dönüşüme endeksli değildir çünkü kentsel dönüşüm Büyükşehir kapsamındadır bunu anlayabilen ve anlayamayan vatandaşlar var olmaktadır bir sonraki sayımızda bu konuyu yapmakta olduğumuz araştırmalar kategorisinde anket ve analiz neticesinde siz değerli okurlarımızla paylaşacağız inşallah. Bu vesile ile iki bayramın bir arada olduğu kurban bayramınızı ve zafer bayramınızı kutlar saygılar sunarım.
Bereket Konvoyu İle İlgili Yapılan Haberler ve Yaşanan Gerçekler
Geçtiğimiz Ramazan ayında yaptığımız kaynaklı küçük bir haber dolayısıyla sözde gastecinin biri, suçluluk psikoljisine kapılıp kendi yayın bülteninde iki sayfa savunma yapmış ve hakkımızda haberin iftira olduğunu yazmış ve iki yayın bültenine de kendini aklama ve aklatma haberini yaptırmış adeta bizi tahrik edercesine olası bir olumsuzluk ve provakasyon yaratmaya çalışmıştı. Oysa konvoyla ilgili iki vaka yaşanmıştı. Birincisi işçi personelin bir ay boyunca içmek için yanlarında getirmek istediği gümrük formuna işletmediği yüklü miktarda nargile tütünü ve ikincisi ise, sözde gastecinin birinin de yurt dışı çıkış takınaklı olması münasebetiyle gümrükten araçtan indirilmesiydi ve bu her iki haberde Belediye kaynağından doğrulanmıştı. Yani gerçeğe bakıldığında sözde gasteci malum şahıs yurt dışına çıkmaya çalışmış olsa da sakıncalı bir sebepten dolayı çıkamamış araçtan indirilerek gümrük sınırından geri gönderilmişti. Kendisine sorulduğunda ise, Balkanlara yurt dışına gitmiş gelmiş gibi kendisini göstermiş ve bu nedenle yalancılığı deşifre olunca da konu gazetemize intikal etmiş ve haber niteliğinde yayınlanmıştır. Konunun hepsi bundan ibarettir. Ancak malum sözde gasteci bu arada kendinin ve diğer yandaşlarının bültenlerinde savunmasında Emniyet müdüründe adını zikrederek onun da konuya vakıf olduğunu GBT?si onun kontrolünde ve bilgisi dahilindeymiş gibi ifade etmiş ve sanki müdür beyin kendisinin şahidi gibi göstermesi ve kişiyi zan altında bırakması ve sebebiyet vermesi ayrı bir gaf ve iyi niyeti suiistimal etiğini açıkça göstermiştir. Oysa, GBT o, an için geçerlidir. Yani bir saat sonrasının garantisi verilememektedir. Bu arada konunun başlangıç noktasına bakıldığında; Belediye tarafından ilk kez yerel Gazeteciler Balkanlara davet edilmişti. Pasaportları olmayanların pasaportları çıkartılacağı söylenilmesi üzerine sözde gasteciler bu fırsatı hemen değerlendirme teşebbüsünde bulunarak hatta kendisi gibi sözde gasteci özde eski gazete dağıtıcısı olan yeni bülten çıkaran çakma gastecinin biri de fırsat bu fırsat deyip gasteciymiş gibi oğluna da bedavadan pasaportları olmayanlarla birlikte on yıllık süreli belediye tarafından pasaportu çıkarttırıp yurt dışına gastecilik adı altında gezmeye gönderilmiştir. Benim de ısrarla bu konvoya katılmam istenilmesi rağmen , bize davette bulunan ilgili belediye başkan yardımcısının odasında ben sözde her gasteciyle aynı yola gidemeyeceğimi söyleyerek bu yolculuk teklifini onların yanlarında ret etmiştim.
Üçlü Şer İttifakı Bremen Mızıkacıları Sözde Basın Mensupları
Konu ile ilgili özde birbiriyle barışık olmayan sözde güya meslektaşcılık yaparak Şer ve Menfaat ittifakı kurmuş olan adeta Bremen mızıkacılarını andıran malum şahsiyetler sözde bağımsız gasteciler kendi bültenlerini de bu işe alet ederek beni yalancılıkla suçlayarak yanlı yayın bültenlerinde güya şahsımı kınamışlardır. Oysa ben bu işe vakit ayırsam ilgili kişilerin olumsuz hayat hikayelerini yazsam kendilerini kınamaya kalksam sayfalar almaz. Onun için ben bu konuyu fazla uzatmadan sansürlü ve sadece yüzeysel geçiştiriyorum. Malumunuz ben kendi çapımda bir çok önemli stk?larda görevi olan bunun yanı sıra İstanbul yerel basın birliğinin öncülerinden kurucu başkan vekilliğini yapmış olan mesleki platformda İstanbul geneli 900 yerel gazete var ise, bunların en az 300 kadarının beni tanıdığı eğer ben şahsen nefsime yenik düşsem ve illa birileri hakkında olumsuz yazı yazmaya veya yazdırmaya kalksam bu sayı üç tane ile sınırlı değil 300 tane yayın organına yayarım. Onun için beni böyle boş küçük işlerle meşgul etmeyin. Ayrıca benim nasıl biri olduğumu geçmişimi bilenler bilir. Ben illa bir şey yapmaya karar verirsem de bunu uygular ve gereğini yapar cezam ne ise de çekmekten de çekinmem. Ben 25 yıldır gazeteciliğimi onuruyla yapan belgesiz hiçbir haber yapmayan, yalandan riyadan iftiradan kaçınan, haksız olduğunda karıncaya boyun eğen, haklı olduğunda ise, ejderhaya dikilen bir yapıya sahibim. Kendilerinden feyz alarak yetiştiğim ilki merhum Başbuğ Türkeş ve sonuncusu da Şehit Yazıcıoğlu?nun dışında hiçbir siyasi liderlerin peşinden gitmedim bazıları gibi parti değiştirmedim. Belediye meclisini 20 yıldır hiç kaçırmayan İstanbul da tek Türkiye de birkaç kişiden biri olan ,başta Bayrampaşa ilçemiz dahil bir çok il veya ilçelerde sözde gasteciler Belediye meclisini benden öğrenmiş kopya çekmiştir. Son 1-2 yıldır meclisi tanıyan, stk?larla , mahalle muhtarlarla, bürokrasiyle kaynaşmaya çalışan hatta, cenaze ve cemiyetlerde yaygın görünmeyi ve haber yapmayı da benden öğrenmiştir. Bendeniz şantaj karşıtı olan, ihale sülüklüğüne karşı çıkan, dümen partili olmayan önce haber yapıp karalayan sonra geri vites atan , reklam alınca lehte alamayınca aleyhte yazan ve sonra yargılık olan sözde gasteci hiç olmadım şükürler olsun. Ben 53 yaşına gelmiş 25 yıllık mesleğinde zigzag çizmeyen 40 yıldır aynı partili aynı misyonu taşıyan ilkeli idealist biriyim . Bayrampaşa da yayıncılık yapan tüm sözde gastecilerin hemen hemen hepsi Belediye meclisini, bürokrasiyi ,muhtarlar dahil, benim sayemde tanıdılar. Yazacaklarımı şimdilik sadece sansürlü yazmış bulunmaktayım çünkü dediğim gibi sadece soru sorsam sayfalar almaz .Buradan önerim ve şudur; Durduk yerde kaşınmayın sözde gastelerinizi özde reklam bültenlerinizi silah olarak kullanmayın. Belediye bültenleriyle ikiz benzeri reklam bültenlerinizi zaten kimse kale almıyor. Şuan her yerde olduğu gibi en etkili medya sosyal medyadır. Bu vesile ile son uyarım ; Yersiz yere tükürmeyin tükürünce de yalamak zorunda kalmayın . Benden uzak olun Allaha yakın olun vesselam.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------